Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tuğla tuğla Türkiye Yüzyılı Şehirleri'ni inşa edeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gerçek Belediyecilik" ilke ve hedefleriyle, adeta tuğla tuğla 'Türkiye Yüzyılı Şehirleri'ni inşa edeceklerini belirtti.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen Seçim Beyannamesi Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:


"Sözlerime, AK Parti Genel Merkezimizin, toplantımızı gerçekleştirdiğimiz yeni konferans salonumuzun da içinde yer aldığı ek binasının hayırlı olmasını dileyerek başlıyorum. Genel Merkezimizin daha verimli ve etkin faaliyetler yürütmesine vesile olacağına inandığım bu binamızın partimize kazandırılmasında emeği geçenleri yürekten tebrik ediyorum.


Bugün burada, AK Partimizin 31 Mart 2024 mahalli idareler seçim beyannamesini milletimizin takdirine sunmak üzere bir aradayız. Demokrasilerde her seçim, vatandaşın ülkesini yöneten hükümetten veya şehirlerini yöneten yerel idarelerden hesap sorduğu, muhasebe ve murakabe vazifesini yerine getirdiği kritik eşiklerdir."

Gerçekten de her seçim, yeni bir tarihin, yeni bir dönemin ve yeni bir sürecin başlangıç noktasını oluşturur. Seçim, demokrasiyle yönetilen ülkelerde, halk adına ülkenin idaresi sorumluluğunu üstlenen iktidarın en önemli meşruiyet kaynağıdır. Eğer bir ülkede halk, istediği yöneticileri özgürce seçemiyorsa, orada demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. Geçmişte ülkemizde, demokrasiyle uyumlu olmayan seçimler "açık oy gizli sayım" yöntemiyle yapılmış olabilir. Ancak bu tür seçimler, ne milletimiz ne de tarih tarafından milli iradenin tecellisi olarak kabul edilmemiştir. Demokrat Parti'nin, rahmetli Başbakan Menderes'in liderliğinde hükümete geldiği 1950 tarihi, ülkemizde gerçek anlamda demokrasinin işlemeye başladığı tarihi simgeler.

Cumhurbaşkanı seçimleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 20 dönemi içinde önemli dönüm noktalarından biri haline geldi. 2014 yılında, Türkiye'nin Cumhurbaşkanını ilk kez doğrudan halkın oyuyla belirlediği bu tarih, ülkede demokratikleşme sürecinde bir kilometre taşıdır. 2018'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesi ve 2023 Mayıs ayındaki Cumhurbaşkanı ve Meclis seçimleri, Türkiye'nin tarihinde önemli dönemeçler arasında yer aldı.


Aynı şekilde, yerel seçimler de bu demokratik evrim içinde önemli bir rol oynadı. Çok partili hayata geçişin ardından 1950 yılında yapılan mahalli idareler seçimleri, bugüne kadar 15 kez tekrarlandı. 31 Mart'ta gerçekleşecek olan seçimle birlikte, Türkiye çok partili dönemin 16. belediye başkanlığı seçimine hazırlanmaktadır. Milletimiz, darbeler ve demokrasiye karşı yapılan müdahalelere rağmen, her badirede milli irade bayrağını tekrar yükseltmiştir.


AK Parti'nin iktidara gelmesi, 28 Şubat post-modern darbesi ve sonrasında yaşanan istikrarsızlık döneminin ardından milli iradenin bir şahlanışı olarak gerçekleşti. Son 21 yıl boyunca, çeşitli baskılara, terör saldırılarına, darbe girişimlerine ve dış müdahalelere rağmen, AK Parti milletin emanetini yere düşürmedi ve milli irade bayrağını daima yüksek tuttu. Bu mücadele, en son 14-28 Mayıs 2023 seçimlerinde bir kez daha ortaya kondu. 31 Mart seçimlerinin Türkiye'nin hak ettiği yere yükselme hedefine katkı sağlayacağına inanılıyor.


Cumhurbaşkanı, 31 Mart seçimlerinin sadece belediye başkanlıkları kazanmakla ilgili olmadığını belirtti. Elde edilecek sonuçların, ülkenin dünya genelinde hak ettiği yere ulaşma hedefine doğru atılan adımları destekleyeceğine inandığını vurguladı.


Hizmet yolculuğuna belediyelerde başlayan AK Parti, şehirlerdeki başarılarıyla milletin takdirini kazandı. İktidara geldikten sonra, vatan topraklarındaki her noktayı yatırımlar, eserler ve hizmetlerle buluşturarak ülkenin kalkınmasına katkıda bulundu. 2023 hedefleri ve Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda ülkenin geleceğini inşa etmeyi amaçladı.


Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin büyük, güçlü, müreffeh ve itibarlı bir ülke olma hedefine ulaşmasını engellemeye çalışanlara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin içinde ve dışında, ülkenin eski zayıf günlerine dönmesini bekleyen bir güruh olduğunu ifade etti. Bu güruhun, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik anlamda tökezlemesini istediğini belirtti.


Cumhurbaşkanı, şehirlerin Türkiye Yüzyılı'na hazırlanmasıyla bu sinsi niyetleri boşa çıkaracaklarını ifade etti. Bu çerçevede, muhaliflere, rakiplere, diğer parti ve adaylara değil, doğrudan millete hitap ettiklerini belirtti. Vizyonlarını, kendi belediyeleriyle birlikte ülkenin tüm şehirlerini kucaklamaya yönelik olarak hazırladıklarını ve kısır hesaplarla uğraşmayıp geniş ve derin bir ufuk benimsediklerini vurguladı. Türkiye'nin birliğini ve temel değerlerini koruma kararlılığıyla hareket ettiklerini, bireysel hırslar için bu değerlere zarar vermek isteyenlere karşı kararlı olduklarını belirtti.


Cumhurbaşkanı, şehirlerin algı belediyeciliğinden kurtarılarak gerçek belediyecilikle tanıştırılması için büyük çaba sarf ettiklerini belirtti. 14 Mayıs'ta kamuoyuyla paylaşılan seçim beyannamesinde belirtilen çalışma tarzını hatırlatarak, seçim gününe kadar olan süreçte yoğun bir saha çalışması yapacaklarını açıkladı.


Cumhurbaşkanı, herkese eşit şekilde ulaşmak için ellerinden geleni yapacaklarını ve seçim gününe kadar gelmeyen, küskün olan, sevilmeyen veya kararsız olan herkesle iletişim kuracaklarını ifade etti. Siyasetin sokakta yapıldığını unutmayacaklarını ve seçimin sandıkta kazanıldığını bilmeleri gerektiğini vurguladı. Ayrıca, her seçimin önemli olduğunu, Türkiye Yüzyılı'nın ilk seçimi olan 31 Mart'ın da büyük bir öneme sahip olduğunu unutmayacaklarını belirtti.


Cumhurbaşkanı, seçim gününe kadar her anı değerlendirmeyi ve seçim günü sandığı namus olarak görerek sahiplenmeyi istedi. Ülkemizin her köşesinde, 7'sinden 77'sine duyurmak için güçlü bir ses verilmesini ve Türkiye Yüzyılı Şehirleri için hazır, kararlı ve birleşik bir şekilde hareket edilmesini talep etti. Seçim gününe kadar kapı kapı dolaşmayı, seçim akşamı Türkiye haritasını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamayı ve seçimi güven ve istikrar ikliminin tesis ve tahkiminin vesilesi haline getirmeyi vurguladı.


Cumhurbaşkanı, huzurlu, mutlu, müreffeh bir geleceğin kapılarını açmak, büyük ve güçlü Türkiye vizyonuna sahip çıkmak için birlikte hareket etmeye çağırdı. Allah'ın izniyle, milletin sevgisi, coşkusu ve vefasıyla hedeflere ulaşmanın engellenemeyeceğini ifade etti ve Rabbimden razı olmayı diledi.


Cumhurbaşkanı, AK Parti'nin mahalli seçimlerdeki geçmiş sınavlarından bahsederek, Türkiye'nin her döneminde farklı bir vizyonla şehirlerine hizmet etmeye devam ettiklerini belirtti. 31 Mart 2024 seçimlerine "Gerçek Belediyecilik; Hazırız Kararlıyız" sloganıyla gittiklerini açıkladı. Türkiye'nin Cumhuriyet'in ilk asrını tamamlayarak ikinci asra girdiğini vurgulayarak, bu dönemin Türkiye Yüzyılı olarak adlandırıldığını ifade etti. Türkiye Yüzyılı'nın siyasetten ekonomiye, diplomasiden güvenliğe kadar her alanda şehirleri kapsadığını belirterek, "Türkiye Şehirleri İçin Hazırız, Kararlıyız" ve "Her Anında, Hep Yanında" dediklerini söyledi.


Cumhurbaşkanı, seçim beyannamesinin başlığını "Türkiye Yüzyılı Şehirleri İçin Gerçek Belediyecilik" olarak belirlediklerini açıkladı. Beyannamenin sekiz bölümden oluştuğunu ifade etti:


1. AK Parti'nin yerel yönetim vizyonu

2. Katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik

3. Dirençli şehirler

4. Türkiye Yüzyılında şehir ve çevre

5. Toplumsal refah öncelikli şehir ekonomileri

6. Duyarlı ve kapsayıcı sosyal belediyecilik

7. Kültür üreten şehirler

8. Hizmet ve eser belediyeciliği


Her bir bölüm, şehir yönetimine ilişkin farklı perspektifleri ve hedefleri ele almaktadır.


Cumhurbaşkanı, AK Parti'nin belediyecilik alanında kendi standartlarını belirleyen ve diğer yerel yönetimlere örnek teşkil eden bir marka olduğunu belirtti. Seçim beyannamesinin, AK Parti'nin belediyecilikteki birikimini özetleyen bir belge olduğunu ve yeni dönem için millete verilen sözlerin bir belgesi niteliğinde olduğunu ifade etti. AK Parti'nin, belediyecilikte kendi standartlarıyla yarışan bir vizyona sahip olduğunu vurguladı.


Cumhurbaşkanı, bir önceki seçimde kendilerinden belediyeleri devralanların, şehirlerde 5 yıl kaybettirdiklerini ve hizmet yerine şov ve ajans belediyeciliğiyle öne çıktıklarını belirtiyor. "Gerçek Belediyecilik" sözünü seçim kampanyasının merkezine yerleştirdiklerini ve amacın şehirleri ve orada yaşayan insanları hizmetsizlik girdabından kurtarmak olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, eser ortaya koyamamanın ve halka hizmet getirememenin hiçbir bahanesinin olamayacağını belirtiyor.


Cumhurbaşkanı, belediyelere sağlanan kamu kaynaklarının adil bir şekilde dağıtıldığını belirtiyor. Bakanlıkların ve kurumların belediyelere aktarılan kaynakları açıkladığını ifade ediyor. Başarılı bir idarecinin en önemli özelliğinin bütçe yönetimi, insan kaynağı yönetimi ve para yönetimini doğru şekilde yapabilmesi olduğunu söylüyor. Ayrıca, bazı belediyelerin kendi beceriksizliklerini örtmek ve kaynakları başka amaçlar için kullanmak amacıyla çeşitli bahanelere sığındıklarını belirtiyor.


أحدث أقدم